Herkes beni güçlü sanıyordu.
Çünkü şikâyet etmedim.
Çünkü devam ettim.
Çünkü düştüğümü kimseye göstermedim.
Ama kimse bilmedi…
içimde yavaş yavaş dağıldığımı.
Güçlü Görünmek Bir Zorunluluğa Dönüşünce
Bir noktadan sonra güçlü olmak bir tercih olmaktan çıkar.
Bir zorunluluk olur.
İnsan alışır:
Gülümsemeye
“İyiyim” demeye
Her şeyi tek başına halletmeye
Ve fark etmeden kendi yükünü de
kendi sessizliğini de sırtlanır.
Kimseye Yük Olmamak İçin Kendimize Yük Oluyoruz
En tehlikelisi de bu.
Kimseye yük olmamak için
kendimize yük oluyoruz.
Anlatmadıklarımız birikir.
Bastırdıklarımız ağırlaşır.
Ve bir gün, durduk yere yorulmuş hissederiz.
Oysa durduk yere değildir.
Sadece çok uzun zamandır susmuşuzdur.
Güçlü İnsanlar Da Yorulur
Bunu kabullenmek zor geliyor.
Çünkü güçlü insanlar:
Yorulmaz sanılır
Ağlamaz sanılır
Vazgeçmez sanılır
Ama gerçek şu ki:
Güçlü insanlar en çok içten yorulanlardır.
Çünkü herkesin yükünü taşırlar
ama kendi yüklerini kimseye vermezler.
Dağılmak Zayıflık Değildir
İnsanın bazen dağılması gerekir.
Toparlanmak için.
Her şey yolundaymış gibi davranmak
iyileştirmez.
Bazen:
Yoruldum demek
Dayanamıyorum demek
Bir süre durmak
en güçlü karardır.
Son Söz
Eğer bugün kendini güçlü gösterip
içinde dağılıyorsan…
Bil ki yalnız değilsin.
Ve bu bir başarısızlık değil.
Bazen güçlü olmak,
her şeye rağmen ayakta durmak değil;
kendine dürüst olabilmektir.
